• Hülya Yıldırım
  • Yorum yapılmamış

Ekim Ayı Termik Gündemi

Ekim ayında gerçekleşen ÇED süreçleri, termik santral karşıtı mücadeleler, politik demeçler ve yargı süreçleri başlıklarında, termik santral gündemine ilişkin haberleri derledik.

ÇED Süreçleri

Zorlu Kumpınar Termik Santrali’nden Vazgeçti

“Zorlu Enerji bir açıklama yaparak, Düzce ili Akçakoca ilçesinde kurmayı planladığı 1,220 MW’lık ithal kömür yakıtlı Kumpınar Termik Santral projesinden, yapılan değerlendirmeler sonucu vazgeçildiğini ve projeye ilişkin ön lisans başvurusunu sonlandırmak için EPDK’ya başvurulduğunu belirtti.”

Hastalık Santrali

“Trakya’da, Ergene Havza koruma planı ile başlayan, Trakya’nın su kaynaklarını, çevre yaşamını ve tarımsal alanlarını korumacı yaklaşım, kömürlü termik santral uğruna terk ediliyor. Enerji planlamasında, acele kamulaştırmanın hukuka aykırı olduğu ve projenin 1/100.000’lik bölge planlamasında yer almadığının Danıştay kararı ile tespit edilmesi sonrasında, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, yap boz tahtasına çevirdiği Trakya bölge planlamasında bir kez daha değişiklik yaparak projeyi kamu arazisi olan ormanlık alanlara çekti. Bölge planlaması, plan hukukunun belirli ilkeleri ile yapılır. Kömürlü termik santral projesi için bölge planlamasının değiştirilmesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yıllarca yatırım yapılan Trakya’nın korunmasını rafa kaldırarak kömürlü termik santral projesi için plan değişikliğine gitmesi ve ormanlık alanda kömürlü santral projesini onaylaması, genel olarak anayasanın 56. maddesine, özel olarak da Trakya’da çevre ve sağlık için yapılan yatırımlara aykırı.”

Yumurtalık’a 1 Milyar 700 Milyon Dolarlık Termik Santral

“Mor Group Yönetim Kurulu Başkanı Songül Bayram ile yatırımcı Çinli firma yetkilileri, Çin sermayesiyle yaptırılan 1320 MW kurulu güce sahip olacak ve yılda 10.5 milyar kilowatt elektrik üretecek olan termik santral projesinin gerçekleştirilmesiyle; başta Adana olmak üzere, bölge ekonomisine ve ülkenin kalkınmasına büyük katkı sağlanacağını söyledi.

Proje sahibi Emba Elektrik Üretim A.Ş. tarafından hayata geçirilen ve elektrik üretimi yapacak Emba Hunutlu Termik Santrali ile Yumurtalık ilçesinde 1 milyar 700 milyon dolarlık yatırım gerçekleşeceğini kaydeden firma yöneticileri, santralinYumurtalık bölgesinin tarihine ve doğal güzelliklerine zarar vermeden, en son teknolojiye uygun inşa edileceğini, sağlam, güvenli, verimli ve çevre dostu olacağını ifade etti.

Vali Demirtaş ise Adana‘nın yerli ve yabancı yatırımlarla buluşmasına büyük önem verdiklerini belirterek, yerli ve yabancı yatırımcıları enerji başta olmak üzere her açıdan sahip olduğu zengin potansiyel ile dikkat çeken Adana‘ya yatırım yapmaya çağırdı.

Vali Mahmut Demirtaş, doğaya ve çevreye zarar vermeyen enerji yatırımlarınınAdana‘da gerçekleştirilmesinin sevindirici olduğunu ifade ederek, “Yatırımcılarımızın kolaylaştırıcıları olmaya büyük özen gösteriyoruz. Bu termik enerji santralinin ilimize ve bölgemize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Yatırımcılarımızın daima yanlarında ve destekçisi olmaya devam edeceğiz. Bu önemli enerji yatırımı şimdiden hayırlı ve uğurlu olsun” dedi.”

Politik Demeçler

Yenilenebilir Enerji Payı % 50’yi Aşacak

“Son dönemde ciddi bir ısınmanın söz konusu olduğu Türkiye’de de iklimin değiştiğine değinen Şimşek, “Türkiye, karbon emisyonunda, kişi başına satın alma gücü paritesiyle ürettiği gayri safi yurt içi hasılaya oranla 93. sırada. Yani bizim küresel ısınma ve iklim değişikliğine katkımız son derece sınırlı. Dolayısıyla Türkiye bunun sorumlusu değil. Ama sorumlusu olmamanız bu konuda ilave çaba göstermeyeceğiniz anlamına gelmiyor. Aynı gezegende olduğumuz için hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor.” ifadelerini kullandı.”

İklimler ve Şirketler

Tarih Termik Santrale Kurban Ediliyor

“Bereket Enerji Grubu tarafından işletilen Yatağan Termik Enerji Santrali‘nin kömür ihtiyacı için oluşturulan kömür havzası, her geçen gün genişletiliyor. Bölgede arkeolojik kazı adı altında yapılan kazılarda bulunan tarihi eserler de santralin ihtiyaç duyduğu kömür sahası için bir bir taşınıyor. Termik enerji santrallerinin birbiri ardına yapıldığı Muğla‘da, biri Yatağan‘da Bereket Enerji Grubuna, biri Limak Enerji ve bir diğeri de İC İçtaş Enerjiye ait 3 adet termik santral bulunuyor. Her üçü de üretilen en kalitesiz kömür olarak bilinen linyit kömürü ile elektrik üreten santrallere bir yenisi ise, Çalık Grubu tarafından inşa edilmeyi bekliyor. Çalık Grubu tarafından inşa edilecek olan santralden 15 köy etkilenecek. Muğla Çevre Platformu Bilim Komisyonu Üyesi Neşe Yüzak, bölgenin 3. derece SİT alam olduğunu hatırlatırken, bölgede Muğla Müze Müdürlüğü tarafından arkeolojik kazılar yapıldığım ve kazının finansmanının da Bereket Enerji tarafından sağlandığım belirtti. Kömür havzasında süren çalışma nedeniyle devasa bir çukur oluşurken, bölgede bulunan 5 farklı arkeolojik alanda tahribatlar yaşanıyor. Son dönemde yapılan kazılarda ortaya çıkan su yollan, küp mezarlar ve arınma havuzlarında kömür havzasındaki çalışma nedeniyle meydana gelen tahribat görülüyor.”

Korkutan İklim Değişikliği Raporu

“Rapor, TGDF Çevre ve Tarım Komisyonu Başkanı Ayhan Sümerli, FAO Türkiye Temsilci Yardımcısı Dr. Ayşegül Selışık ile İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu ve sektör temsilcilerinin katılımıyla düzenlenen toplantıda açıklandı.Raporda, sürdürülebilir tarım ve gıda güvencesi için ‘günübirlik politikalarla değil, uzun vadeli ve bilimsel bir yaklaşımla hemen harekete geçilmesi’ gerektiğinin altı çizildi.

“Çakıl Taşına Kadar Korumalıyız “

Şehir kurulacak, fabrika yapılacak, su ve tarım arazisi olarak kullanılacak alanların iklime göre belirlenmesi ve buraların çakıl taşına kadar korunması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Kadıoğlu, “Bunlar yapılmadığı takdirde bizi daha fazla gıda ithalatı, daha pahalı gıda ürünleri, daha fazla köyden kente göç ve işsizlik artışı bekliyor. Türkiye’de ve dünyada iklim değişikliği konusu çok önem arz ediyor. Üçüncü bin yıla doğru giden dünyada en önemli sorunlardan bazıları nüfus artışı, iklim değişikliği ve terördür. Türkiye iklim değişikliği konusunu daha bilimsel ele alması gerekiyor.Özellikle nüfus artarken, gıda ve beslenmedeki kalite yükselirken, tarımsal üretim seviyesinin artırılması lazım. Bu şekilde ancak dünyadaki diğer tarım üreten ülkelerle rekabet edilebilir. Tarım yapılan toprağın üstü açık bir fabrikadır ve hava şartlarından birebir etkilenir. Tarım havzalarının belirlenmesinde, tarımsal ürünlerin teşvik edilmesinde, tarımsal yatırımda iklimin hem bugünün hem de geleceğini ele almak gerekir” dedi.”

Çatalağzı’na Santral Kuşatması

“Zonguldak, 4 termik santralın yarattığı kirlilik nedeniyle can çekişirken şimdi de Ömerağzı sahilini yitirmek üzere. Sahili de kapsayan bölgeye yeni termik santral planı gündemde. Santralların tümünün kurulu olduğu Çatalağzı halkı da kanserle mücadele ediyor..”

Bakanlık Çevreyi Kirletenlere Karşı Harekete Geçti

Ankara’da, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bağlı faaliyet gösterecek olan ‘Atık Tanımlama ve Teşhis Laboratuvarı’, çevre kirleten işletmeleri tespit etmek üzere hayata geçirildi.

Atık Tanımlama ve Teşhis Laboratuvarı’nda atıklarını denizlere ve sahillere bırakan gemiler ve akarsuları kirleten fabrikalar hızlı bir şekilde tespit edilecek.”

TTK Özelleştiriliyor

“Dünyadaki uygulamaya baktığımızda, kömür havzalarının bölünüp parçalanarak ruhsatlandırılması yönünde değildir. Burada havza madenciliği yıllarca gelişmiştir ve Türkiye Taşkömürü Kurumunun da yüz yetmiş yıllık bir madencilik birikimi vardır ve Türkiye’deki ağır sanayisini de yıllarca sırtında taşımıştır Zonguldak’ımız. Şimdi bu uygulamada bu madde geçerse vazgeçilmiş olacak ve tamamen Zonguldak’taki Türkiye Taşkömürü Kurumunu özel sektöre devredilecek ve sonunda da denilecektir ki: “Özel sektör bu işi beceremedi -az önce rödovansta söylendiği gibi- bu işletmeleri kapatsın.”

Ülkeler Bir Bir Kömürü Bırakıyor

Tüm dünyada 23 ülke, eyalet ve şehir, enerjide kömürden aşamalı olarak çıkmaya başladı ya da 2030’a gelindiğinde tamamen kömürden kurtulmalarını sağlayacak eylem planlarını hazırladığı belirtilen rapora göre 2014’ten bugüne enerji üretiminde kademeli olarak kömürden vazgeçen ülke, eyalet ya da kentlerin sayısı altıyı buldu; 17 ülke ya da şehir de 2030’a kadar kömürden kademeli olarak çıkışın planını hazırladı.

Aynı araştırmaya göre,  2010’dan bugüne kömürlü termik santral işleten ya da inşa eden 1,675 şirketin dörtte biri sektörden çekildi. Bir başka deyişle 370 kömürlü termik santral -Türkiye’nin ihtiyacı olan enerjinin yaklaşık altı katı- emekliye ayrıldı ya da projeler hiç hayata geçirilmedi.

G7 ülkelerinden üçü (İngiltere, Kanada ve Fransa) ve altı Avrupa Birliği ülkesi enerji üretiminde kömürden kademeli olarak vazgeçme kararı aldı.

Hindistan ve Çin’in ardından dünyanın en fazla kömürlü termik santral inşa eden üçüncü ülkesi Endonezya da artık yeni kömür projesine başlamayacağını açıkladı.

Şırnak’ta Kömür Ocağında Göçük

Şırnak Kömür Ocakları bölgesinde göçük meydana geldi. 3 No’lu kömür ocağında meydana gelen göçükte ilk belirlemelere göre 7 işçi hayatını kaybetti, göçükten 1 işçi ise yaralı kurtarıldı. Göçük altında işçi kalma ihtimaline karşı arama kurtarma çalışmaları sürüyor. 8 Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, kazanın olduğu madenin ruhsatsız ve kaçak olduğu belirtildi.

Eren Enerji’nin termik santralinde patlama: İki işçi yaralandı

Zonguldak’ın Kilimli ilçesinde sendikalaşma faaliyetine izin vermemesiyle ve örgütlenen işçileri işten atmasıyla tanınan Eren Enerji şirketi bünyesindeki termik santralde dün patlama meydana geldi. Çinli işçiler yaralandı.

TBB’den çağrı: Torba yasa yeni Somaların önünü açar

“Türkiye Barolar Birliği (TBB) Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu, bugün TBMM’de görüşülmeye başlanan “Bazı Vergi Kanunları ile Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” hakkında açıklama yaparak tasarının geri çekilmesi çağırısında bulundu.

ÇED ve diğer izin süreçleri hakkında yapılan düzenlemelerin eleştirildiği açıklamada, tasarının, dönüşü olmayan bir çevre yıkımına sebep olacağı ifade edildi.

Açıklamada, tasarının “ÇED ve diğer izin süreçleri 3 ay içinde bitirilmezse izin verilmiş sayılacak” şeklinde bir düzenleme içeren 54. maddesine dikkat çekilerek bu durumun Anayasa ve Türkiye’nin taraf olduğu çevre koruma sözleşmelerine aykırı olacağı belirtildi.”

Yazar Hülya Yıldırım